30 Aralık 2014 Salı
10 Aralık 2014 Çarşamba
MGK kararları Cemaat tabanına nasıl yansır? *
30 Ekim’deki MGK Toplantısı, aslında bizlere yeni hegemonya’nın düşman algısının içeriğine ilişkin ipuçları vermesi bakımından da dikkate alınmalı. Meselâ Bülent Arınç MGK sonrası basın toplantısında “legal görünümlü illegal yapılanma” şeklinde ilginç bir cümle kullandı. Bunu da bir “hukuk terimi” olarak ifade etti. Sadece bu bile bizlere gösteriyor ki, bir zamanlar Gülen Cemaat’ine emanet edilen “hukuk sopası”, bundan böyle hükümet tarafından cemaat mensuplarının başlarında sallanan bir kılıca dönüştürülecek.
Hükümet, 17 Aralık’tan beri her türlü
imkânı da arkasına alarak, başarılı bir algı operasyonuyla kendi düşmanını
kendi karşısında yarattı. Bu esasen, kendi meşruiyetini sağlama ve Cemaat başta
olmak üzere tüm muhalefeti meşruiyet dışına atma çabasıydı. Erdoğan Gülen
Cemaati’ni, Türkiye’nin önündeki “en büyük tehdit” olduğunu kabul ettirmeye
çalışıyor. Cemaat’in MGK Bildirisine sokulması da bu algıyı meşrulaştırma
çabasından başka bir şey değil. Böylece Gülen Cemaati, “hükümet meselesi”
olmaktan çıkıp bir “devlet meselesi” haline de getirilecek.
Yine aynı yanlış bilinç operasyonunu
kendi seçmen kitlesi üzerinde de başardı ve iki seçim kazandı. HSYK Seçimleri
de zaten bu bakımdan önemliydi. Şimdi sıra, elindeki “meşru” kuvvetleri (yargı,
emniyet gibi), daha etkin biçimde kullanmaya geldi. Örneğin Arınç aynı
toplantıda Cemaat için “böyle
tanımlandığı ve bilindiği halde, sonradan değişmiş, farklılaşmış bir yapı
içerisine bürünmüş ve yasalara aykırı eylem yapma noktasına gelmişse o zaman
bunlara karşı tedbir almak devletin bekası bakımından fevkalade önemlidir.
Şüphesiz, bu konuda hükümetimiz üzerine düşeni yapacaktır” da dedi. Sonuç
olarak Türkiye’de içerisinde “devletin bekâsı” kavramının geçtiği cümleleri
kuran muktedirlerin bundan önce hangi tedbirleri aldığını bilenler için, bundan
sonra neler olabileceğini tahmin etmek hiç de güç değil.
Cemaat ise, 30 Mart Seçimleri
öncesinden beri köşesine çekilmiş durumda. Cemaat tabanının bütün bu
gelişmelere ne tepkiler verdiğine gelirsek, ortada MGK Bildirisi’yle de neler
yapacağını anlatan bir hükümet varken, Cemaat mensuplarının kendilerini artık
ya daha fazla gizlemeleri ya da saf değiştirmiş görünmeleri gerekiyor. İlk
seçeneği tercih edenler köşelerine çekilmiş durumda ama yine de ikinci seçenek
daha fazla işleme konulmuş gibi duruyor. Zaten bu sebeple Cemaat’e yakın veya
sempati duyduğunu bildiğimiz pek çok kişinin “paralelci” damgası yememek için olur
olmaz her durumda ve sıkça hükümeti savunma refleksleri geliştirdiklerine de
şahit oluyoruz. Neticede kadroları ve ihaleleri hükümet dağıtıyor, bu “taraf
seçme” dayatmasında ise alternatif yok. Bu kişileri büyülü “hizmet” kavramını artık
hükümet üzerinden sürdürmeleri gerekiyor.
Hükümetin üst kademelerdeki
“paralelci” tasfiyelerinde başarılı olma şansı yüksek ama yerlerini koruyanlar
mutlaka olacak. Bu Cemaat için bir umut ışığı olsa da alt kademelerdeki
memurların işleri ise çok daha zor. Öncelikle saflarını belli eder biçimde “tövbe
etmiş” görünmeleri, “yükselme” veya “daha itibarlı bir yere atanma” ile koltuk
ya da kadro kapma beklentilerini epeyce bir ertelemeleri gerekecek.
Fakat Cemaat için buradaki esaslı sıkıntı,
“öğrenci bulma” da yaşanıyor. Cemaat evlerine yeni katımlar azaldığı gibi
evlerden de büyük kopuşlar var. Evlerin neredeyse yarı yarıya boşaldığı
söyleniyor; kendimiz de buna şahit oluyoruz. Hükümetin Diyanet İşleri
Başkanlığı üzerinden illerde kurmayı tasarladığı “öğrenci evleri projesi”
gerçekleşirse, Cemaat’in bu konuda daha da zor durumda kalacağı da gün gibi ortada.
Erdoğan ve hükümet tarafından 30 Ekim
MGK Toplantısı ile resmiyet kazandırılmaya çalışılan “paralelci” adındaki “yeni
düşman” algısı karşısında Cemaat güç toplamaya, tasfiyelerden kurtulmaya, mensuplarının motivasyonunu ise diri tutmaya
çalışacak. O motivasyonun haklı ve en kıymetli nesnesi ise siyasal iktidarların
politikalarının “dönemsel” olduğu ama buna karşılık Cemaat’in uzun soluklu bir
süreci içermesi. Yani “onlar nasılsa gidecekler fakat biz kalacağız” düşüncesini
diri tutmaya çalışıyorlar. Zaten başka çarelerinin olduğunu da söylemek, şu
durumda güç.
* 9 Kasım 2014 tarihli BirGün Gazetesi, Pazar Fikir ekinde yayınlanan yazım. Linki: http://www.birgun.net/news/view/mgk-kararlari-cemaat-tabanina-nasil-yansir/8450
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)