Kitap


"ALTIN NESİL"İN PEŞİNDE / FETHULLAH GÜLEN'de TOPLUM, DEVLET, AHLÂK, OTORİTE , İletişim Yayınları, İstanbul, Birinci Baskı - Şubat/2012; İkinci Baskı - Eylül/2016

Fethullah Gülen, 1990'lardan itibaren hemen herkesin Türkiye'nin en "etkili kişileri" arasında sayacağı birisi. Din adamı ve kanaat önderi kimliğiyle büyük bir etkiye sahip.

Benimseyenler onu "hoşgörünün" teminatı ve "hizmet" faaliyetleri için ilham kaynağı sayıyorlar; endişeyle izleyenler ise sadece yaygın bir toplumsal örgütlenmeyle kalmayıp devlete de gitgide daha fazla nüfuz eden bir "Cemaat"in lideri olarak görüyorlar.

Fethullah Gülen'in düşüncelerini nasıl yorumlamalı? Onun düşüncelerinden nasıl bir toplum ve insan görüşü, nasıl bir yaşam ve ahlak anlayışı çıkıyor? Elinizdeki kitap, bu sorulara cevap getiren serinkanlı, titiz bir analiz ortaya koyuyor.

Yavuz Çobanoğlu, bütün metin ve konuşmalarını incelediği Fethullah Gülen'in hoşgörü söylemini, altın nesil ideali gibi temel motifleri etrafında, onun düşüncesini bir sosyal ahlâk tasarımı olarak ele alıyor. Bu tasarımın nasıl kuvvetli bir otorite ve devlet kavramına yaslandığını, milliyetçilikle nasıl eklemlendiğini gösteriyor. Bunlarla beraber, eleştirdiği "Batıcı" modernizmin pozitivist-organizmacı çizgisini sürdürmesi gibi güçlü 'statükocu' damarlarına da dikkat çekiyor.

Yakın dönem Türkiye'nin önemli bir toplumsal olgusunu anlamak için sağlam bir başvuru kaynağı.


YENİ TÜRKİYE ve POST-İSLÂMCILIK / Gece Kitaplığı, Ankara, Birinci Baskı - Eylül/2018

Günümüz Türkiye’si, kurulmaya çalışılan yeni bir rejimin sancıları ve tartışmaları arasında politik bir dönüşüm geçiriyor. Üstelik bu dönüşüm, sadece devlet bürokrasisi ve politik alanla sınırlı kalan bir içeriğe de sahip değil. Kimilerince “Yeni Türkiye” adıyla anılan bu politik dönüşüm projesi, iş hayatından günlük yaşantıdaki eylem ve düşüncelere, ahlâkî tercihlerden değer yargılarına, hatta bireysel özgürlüklerden kişisel seçimlere kadar yaşamımızın her alanına sirayet etmiş durumda. Temas ettiği her alanı dönüştürmeye, başarılı olamazsa değişime zorlayan bu politik projenin destekçileri olduğu kadar, karşı çıkanları da var. Bu da mevcut dönüşümün hem meşruiyetini hem de kabulünü tartışmaya açıyor.

Buna karşılık her dönüşüm de motivasyon sağlayıcı bir ideolojik düşünceye ihtiyaç duyar. İşte “Yeni Türkiye” olarak adlandırılan böylesi bir tahayyülde bu ihtiyacı İslâmcılık ideolojisi karşılıyor. Siyasal, kültürel ve inançsal bir hareket olarak İslâmcılığın, kendi nevi şahsına münhasır dili, zihniyeti, anlam dünyası ile bunların tümüne etki eden hâkim ahlâk normlarıyla, yine aynı tahayyül etrafında örgütlenen bu politik projenin merkezinde yer aldığı da söylenebilir

Zira bu sebeple, geleneksel İslâmcılık düşüncesiyle benzer yanları olduğu kadar, bilhassa pratik yaşamda, çok farklı özellikleri de bulunan ve bu yönüyle bir Post-İslâmcılığa karşılık gelen bu ideolojik tahayyül, bugün artık bir merak konusu olarak fazlasıyla göz önünde duruyor. İşte bu kitap, yakın dönem Türkiye’sinin önemli bir toplumsal olgusu olan Post-İslâmcılığı anlayabilmek adına akademik bir katkı sunmanın yanı sıra, politik dönüşümün mahiyetini tespit etme açısından da sağlam bir başvuru kaynağı olarak görülebilir.
 
 
 
MUĞLAKLIK ÇAĞINDA POLİTİK KÜLTÜR ve ZİHNİYET ÇÖZÜMLEMELERİ / Duvar Kitabevi, İzmir, Birinci Baskı - Kasım/2020
 
Bu kitap, Türkiye’nin son dönemine dair bazı konular hakkında tespitlerde bulunan makaleleri içermektedir. Bu makalelerin hayat bulmasını sağlayan düşünce gücünün ilhamını veren ise bu coğrafyada olup, bitenlerdir. Nitekim artık fazlasıyla yaygınlaşmış, hemen hemen her durum için kullanılan “coğrafya, kaderindir” cümlesinin “atalete çağıran” popülizmine bir itiraz da belki böylesi bir yolla yapılabilir. Yine de bu satırların yazarı, yaşadığımız ülkede “kitap veya makale yazmakla” bir itirazın yerini bulup bulamayacağı konusunda mütemadiyen şüphe duysa da, her koşulda yazmaya devam etme niyetindedir. Çünkü ve bilinenin tersine, esasen böyle zamanlarda sosyolojiye ve sosyal bilimlere “ihtiyaç” vardır, duyulur. Dolayısıyla bu sebeple bu kitapta okuyacağınız makaleler, kesif bir muğlaklık çağının tam ortasında yeni bir rejim doğarken, ülkenin bir uçtan diğer uca kadar (pozitivist bir tabirle) “açık laboratuara” döndüğü zamanlarda, bazı politik, toplumsal ve yerel sorunları anlamaya ve çözümlemeye yönelik bir çabanın ürünüdür.

2 yorum:

  1. Gerçek ve hakikatin peşinde koşan Bilim insanlarının Geç anlaşılma hikayeleri malisef sizde de vuku bulmuşsa da Kitabınızla ortaya koymuş olduğunuz kapsamlı özgün akademik çabanızı takdirle karşıladığımı bilin lütfen..Çalışmalarınızda başarılarınızın devamını dilerim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eksik olmayın, teşekkür ederim... Sevgi ve selâmlar...

      Sil