8 Kasım 2013 Cuma

"KALPSİZ DÜNYANIN KALBİ, RUHSUZ DÜNYANIN RUHU,..."

"...

Konuşmacı, önünde mikrofon, bağırıyordu:

"Güneş sizlerin üstünden doğacaktır. Güzel günler yakındır. Sağ olun var olun.”

Ne bir alkış, ne bir “yaşa.” Sadece put kesilmiş öyle bir kalabalık.

Konuşmacı elini kaldırmış, sözcüklerin üstüne basa basa bağırıyordu:

“Benim canım kardeşlerim, o güzel günleri hep birlikte yoğuracak, doğmamış güneşleri doğuracak, pişmemiş aşımıza soğuk su katanları hep birlikte kurutacağız...”

Çıt yok.

Üç beş alkış olsa, konuşmacı bunu çoktan dinleyicilerin nutuk sonlarındaki coşku gösterisi niyetine kabullenip inecekti kürsüden. Ama karşısında sanki yığınlar yok, ölüleri ayakta duran bir mezarlık vardı. En ufak bir tepki alamıyordu ve son bir umutla sözü uzatmaya çalışıyor, başarılarını eskiden denediği beylik nutuk cümlelerini art arda sıralamaya devam ediyordu:

“Yüreği ak, alnı pak, özü doğru, sözü doğru...”

“Bu topraklar için toprağa düşen...”

"Bir lokma ekmeği öküzüyle bölüşen...”

Ne bir kıpırtı, ne bir mırıltı. Binlerce insana değil, sinir bozucu yankısız bir boşluğa konuşuyordu. Bir hırs basmaya başladı içini. Hani neredeyse,

“Ulan kanınız mı dondu, hiç değilse yuh çekin budala herifler!...” diye bağırmak üzereydi.

“Yalınayak, karnı aç, çulsuz dolaşan...”

Ta ortalardan pısırık bir ses:

“Allahtan bahset.” dedi.

Önlerden bir ses tekrarladı:

“Allahtan bahset.”

Ve taş kesilmiş, susan o yığın, bir anda dalgalanıp uğuldamaya başladı:

“Allahtan bahset...”

“Allahtan bahset...”

“Allahtan bahset...”

Konuşmacı:

"Ben imam değilim, Allah'ı camide konuşuruz, kutsal konuları günlük konulara karıştırmayalım arkadaşlar,” diye bağırdı.

Sonra bir şeyler söyledi, ama sözleri duyulmadı. Biri hoparlörün telini koparmıştı.

..."                 

                                                  ÇETİN ALTAN (Viski’den)
____________________
*ALTAN, Çetin (1978): Viski, Hürriyet Yayınları, İstanbul, Sy: 5-6