18 Kasım 2012 Pazar

"VİCDAN"

Heidegger’e göre “vicdan”, insanda kaygı varoldukça gelişen bir şeydir. “Vicdan” insanın özgür eylemidir, onun derinliği ve yüksekliği de bundan ileri gelir. “Vicdan” daha doğrusu “vicdanın sesi”  insana suçunu bildirir, bu suç “burada-olan”ın kendisindedir. Biz istemeden kendimizin seçmediği durumlar ortasında buluruz kendimizi ve üstesinden gelemeyeceğimiz ödevlerle karşı karşıya kalırız. İnsan bu durumda kararlı olmalıdır, burada-oluşunun getirdiği olumsuzluklara karşı kendini yenilgiye bırakmamalıdır. Heidegger “alınyazını, ölümün bile söz konusu olsa, kendi eline al” der. “Vicdanın sesini” bastırmaktansa vicdanlı biri olmaya hazır olmak gerekmektedir.
Kararlılık insanın yaşanını güçlükler içinde de olsa eline almasını sağlar. “Dünyada-olma”nın bir kipi olan azim, “Dasein”ı dünyasından yalıtmaz veya tamamıyla ayırmaz. Aksine “Dasein”ı dünyasındaki özgün yerine, varolanlarla ilgiye dayalı özgül ilişkilerine ve ötekiler ile meraka dayalı ilişkilerine geri döndürür. Azimli olmak, belirli bir kapsam içindeki varoluşsal olanaklardan tasarıda bulunmayı içerir. Azim kendi faaliyetinin bağlamını oluşturmaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder